Çocuğunuz disleksi olabilir

Disleksi ve Çocukların Eğitimi

Disleksi, dil becerilerinde yaşanan güçlüklerle karakterize edilen bir durumdur. Bu durum, normal ya da üstün zekaya sahip bireylerde dahi görülebilir. Disleksi, yeterli desteğin sağlanmaması durumunda birçok alanda olumsuz etkilere yol açabilir. Ancak erken tanı ve doğru eğitimle disleksi olan bireyler, hayata daha sağlıklı bir şekilde devam edebilir.

Disleksinin Genetik Temelleri

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Neriman Kilit, disleksinin anne karnında başlayan yapısal bir farklılık olduğunu belirtmektedir. Bu farklılığa birden fazla genin yol açtığını vurgulayan Kilit, disleksinin heceleme, yavaş okuma ve anlama problemleriyle kendini gösterdiğini ifade etmektedir. Disleksi tanısının konulabilmesi için belirtilerin aynı anda görülmesine gerek olmadığını belirten Kilit, hastalığın genetik bir temele sahip olduğunu söylemektedir.

Belirtiler Nelerdir?

Disleksinin zekâ sorunu olmadığını vurgulayan Kilit, disleksi olan bireylerin sözcükleri doğru okumakta, okuduklarını anlamakta ve okuma hızlarında zorluk çektiklerini belirtiyor. Ayrıca, disleksi belirtileri arasında ilkokul çağındaki çocukların karşılaştığı sorunlar da bulunmaktadır. Örneğin, sağ-sol karıştırma, merdiven çıkmakta zorlanma, ayakkabı bağlama problemleri disleksi belirtileri arasındadır. Disleksi olan bireyler, ömür boyu süren özel eğitim gerektiren bir durumla karşı karşıyadırlar ve erken teşhis hayati öneme sahiptir.

Önemli Belirtiler

  • Matematik sembollerinde zorluk yaşama (+, x)
  • Paraları tanımada, saati öğrenmede zorlanma
  • Gün, ay, mevsimleri sıralamada sorun yaşama
  • Dikkat eksikliği, konsantrasyon güçlüğü

Disleksi, sadece okuma yazma güçlüğü olarak değil, hayatın tüm yönlerini etkileyen bir durumdur. Bu sebeple, disleksi belirtilerinin dikkate alınmaması durumunda çocukların ilerleyen yaşlarında anksiyete, özgüven eksikliği ve depresyon gibi sorunlarla karşılaşabileceğini belirtmektedir.

Related Posts

Uzmanlardan ‘Hemoroid’ uyarısı: ‘Tuvalette kalma süresi 5-6 dakikayı geçmemeli’

Halk arasında basur olarak bilinen hemoroidal hastalığa karşı uyarılarda bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cem Gezen, “Hemoroid tüm bireylerde olan bir dokumuz ama hemoroidal hastalık olduğunda problem çıkıyor. Normal popülasyonda yüzde 25’lere varan oranda görebiliyoruz. Teknolojiyle daha içli dışlı olmamızla, büyük abdest yaparken tuvalette uzun zaman geçirmemizin bunu artırdığı zaten biliniyor. ‘Aman tuvalette gazete, dergi okumayın’ derdik şimdi telefonlarla yer değiştirdi, tuvalette kalma süremiz 5-6 dakikayı geçmemeli” dedi.

İç Dünyamız Artık Görülüp Ölçülebiliyor!

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu ifade ediyor. 

Nöroloji Uzmanı uyardı: Günlük yaşamı etkileyen unutkanlıkları ciddiye alın!

Nöroloji Uzmanı uyardı: Günlük yaşamı etkileyen unutkanlıkları ciddiye alın!

Uzmanı uyardı: 50 yaş sonrasında görme kaybına neden olabilir!

Sarı nokta hastalığı, 50 yaş ve üzerindeki bireylerde sıkça görülen ve görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz rahatsızlığıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, erken teşhisle bu kaybın önüne geçilebileceğini belirtti.

Beyin ölümü gerçekleşen Iraklı Elias’ın organları umut oldu

Samsun’da kazada yaralanıp, kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen Iraklı Elias Naif Elias Nasır’ın (16) 2 böbrek, 2 kornea, kalp ve karaciğeri, 6 kişiye umut oldu. Nasır’ın dayısı Meşal Gaip Huseyin Nasır, “Biz 9 senedir Samsun’dayız. Vatandaşların bize çok iyilikleri oldu. Biz de buna bir karşılık göstermek istedik” dedi.

Doğuştan gelen kalp anomalisinden 47 yaşında kurtuldu

İstanbul’da yaşayan evli ve 1 çocuk annesi Dilek Cömert (47), çocukluğundan beri sık sık akciğer enfeksiyonu geçiriyor ve hastaneye gittiğinde bronşit, zatürre, verem gibi farklı farklı teşhisler alıyordu. Hareket ederken yorulan ve sürekli dinlenme ihtiyacı hisseden Cömert’e 2006-2007 yılında ‘scimitar sendromu’ denilen kalp anomalisi teşhisi konuldu. Cömert, kardiyoloji doktorunun önerisiyle Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal’e muayene oldu. Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, tarafından kalbi durdurulmadan minimal invaziv (kapalı yöntem) ile ameliyat edilen Cömert, yaklaşık 3 saatlik ameliyatından ardından sağlına kavuştu ve taburcu oldu.